Sapanca: Sakinliğe Açılan Bir Pencere
Sakarya’nın en çok bilinen, belki de en çok ziyaret edilen ilçesi Sapanca, yıllar içinde kalabalıkları kendine çekmiş olsa da hâlâ doğasına ve dinginliğine tutunabilmiş bir yer. İstanbul’a, Kocaeli’ye, hatta Ankara’ya yakınlığıyla kısa kaçamakların vazgeçilmez rotası hâline gelse de Sapanca sadece bir “hafta sonu kaçamağı” değil.
Doğasıyla, gölüyle, yürüyüş yollarıyla, kahvaltısıyla ve gün batımıyla başka bir deneyim sunuyor.
SAPANCA'DA GEZİLECEK YERLER
1. Sapanca Gölü
İlçenin ruhu buradan başlar. Sabah saatlerinde göl kıyısı sisli ve sessizdir; öğlenleri ise suyun üstünde yavaş yavaş süzülen kuğular, martılar eşlik eder yürüyüşüne.
Göl çevresinde yürüyüş ve bisiklet yolları mevcut. Özellikle sahil şeridinde yer alan kafelerden birinde oturup göle karşı bir çay içmek, Sapanca’yı yaşamanın en sade ama en etkili yollarından biri.
2. Maşukiye ve Kartepe (Sapanca’ya çok yakın)
Teknik olarak Kocaeli sınırında olsa da Sapanca’yla o kadar iç içe ki genelde beraber anılırlar.
Maşukiye, şelaleleri, alabalık restoranları ve yemyeşil doğasıyla doğa severlerin gözdesi.
Kartepe ise kış aylarında kayak, bahar ve yaz aylarında ise yayla havası almak isteyenler için birebir. Sapanca’dan 20–25 dakikada ulaşılabiliyor.
3. Sapanca Doğa Yürüyüş Parkurları
Yanı başındaki dağlar ve ormanlar, yürüyüş sevenler için çeşitli parkurlara ev sahipliği yapıyor.
Yanık Köyü, Soğucak Yaylası, ve Kirazlı gibi noktalardan başlayan patikalar, doğayla baş başa kalabileceğiniz rotalar sunar.
4. Rüstem Paşa Camii ve Çarşısı
Tarihle iç içe bir an yaşamak isterseniz, Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı Rüstem Paşa tarafından yaptırılan camii ve hemen yanındaki çarşıyı ziyaret edebilirsiniz.
Çarşıda küçük hediyelik eşya dükkânları, el yapımı ürünler ve yerel tatlar bulabilirsiniz.
5. Sapanca Sanat Sokağı (Vecihi Hürkuş Parkı Yakını)
Yerel sanatçıların ürünlerini sergilediği küçük ama renkli bir sokak.
El yapımı takılar, resimler, minik seramik atölyeleriyle dolu. Sokak boyunca gezmek keyifli, dura dura ilerlemek ise tavsiye edilir.
NE YENİR?
Sapanca deyince ilk akla gelenlerden biri: doğa içinde kahvaltı.
İlçenin dört bir yanında, özellikle Mahmudiye ve Kırkpınar mahallelerinde bol yeşillikli, taş fırınlı, serpme kahvaltı sunan bahçeli mekânlar var.
Alabalık,
Köy pidesi,
Katmer,
Ve taze süt ürünleri ön plana çıkar.
Yaz aylarında göl kıyısında dondurma yemek ya da akşamüstü göle karşı bir kahve içmek de klasikleşmiş Sapanca deneyimlerindendir.
Sapanca’da Alternatif Aktiviteler
Bisiklet Kiralayarak Göl Çevresini Turlamak
Yoga – Doğa içinde açık alan etkinlikleri (özellikle yaz aylarında düzenleniyor)
Fotoğrafçılık için sabah ve gün batımı saatlerinde göl kenarı
Kürek, kano ya da deniz bisikleti kiralama (göl sezonunda)
Kamp ve glamping (lüks çadır) tesisleri, özellikle yayla ve dere kenarı bölgelerde)
Sapanca’da Hayat
Sapanca’da zaman hızlı akmaz. Göl kıyısında yürürken insanın içi yavaşlar.
Telefonun biraz daha az önem kazandığı, sessizliğin rahatsız etmediği bir yer burası. Kalabalığın içinden geçsen bile doğa bir şekilde seni içine çekiyor.
Herkesin gölde gün batımına karşı bir fotoğrafı vardır ama en güzeli, o anın kendisidir aslında.
Günübirlik gelenler çoktur ama Sapanca’nın esas yüzü sabah erken uyanıldığında ya da gece göle yansıyan yıldızlara bakarken görülür.
Gösterişli bir yer değildir ama her şeyin "yeterli" olduğu, doğanın zaten fazlasını sunduğu bir yerdir.
Sonuç olarak, Sapanca sadece gezilecek bir ilçe değil, kısa süreliğine de olsa başka bir yaşam ritmini deneyimleme fırsatıdır.
Şehirden kopmadan sakinleşmenin bir yolu. İster yürüyüş için gel, ister kahvaltı için; biraz doğa, biraz göl, biraz sessizlik.Sapanca seni o sade haliyle bekliyor.